Bodrum ve Kos’un farkı var mı?
A. BURAK KILIÇ
Geçtiğimiz haftalarda Mykonos, Santorini,Rodos ve Meis adalarının üzerinden geçmiştik. Şimdi ise bir başka Yunan adası, Kos sırada. Ama öncesinde “ Bodrum’a da gittik beraber…”
BODRUM BİLDİĞİNİZ GİBİ
Arkadaşlarımla Bodrum’a anlaşarak geldim. Tek şartım vardı: Sakın beni o kalabalıkların, patırtının, gürültünün içine sokmayın.
Artık tatil anlayışım değişti. Asosyallik ve sakinlik… Sözler verildi. Organizasyonlar yapıldı. Karar: Bir hafta o şezlonglarda yatılıp, bir sağa bir sola dönülerek uyunacak. Özellikle bebek ve çocuk sesinden kaçılacak. Yani, bu tatil ruh dinlendirme detoxsu olacak.
Otelde iddialarımızı koruduk ve direndik. Sanki tüm aldığımız kararları birileri duymuş da, bizi yoldan çıkarmaya çalışıyorlar. Direndik, direndik ve sonunda, zaman zaman yoldan da çıkmadık değil hani.
Bodrum için söylenecek o kadar çok şey var ki… Bir kere Yalıkavak’ın yükselişi ortada. Türkbükü ise her zamanki gibi. Gümbet’te güm güm devam. Ya Bodrum’un içi? Bir kere sessiz sakin (taktık ya sakinliğe) bir yer bulmanıza imkân yok. Her çay bahçesi, her kafe ve her bar, bangır bangır müzik durumunda. Çalmayanlar da, yandaki işletmelerin etkisi altında. Gündüz de gece de. İsimli, isimsiz şarkıcılar, dj’ler ve takipçileri! Her yerde afişler.
Anlayacağınız, bir değişiklik yok. Bodrum gene bıraktığınız gibi.
KOS’TAN BİLDİRİYORUM
Ani bir kararla, tatilimizi 2 gün uzatmaya karar verip, rotamızı değiştiriyoruz. Yönümüzü, çok sevdiğim Yunan adalarına çeviriyoruz. Malum karşımızda Kos, Simi, Rodos var.
Bir gün öncesinden, bulduğumuz ajansa uğradık. Feribot biletleri ve Kos’ta kalacağımız otel rezervasyonları için. 25 euro vererek feribotumuzu, 70 ila 90 euro arasında değişen otellerin birinde de, kalacağımız yerin rezervasyonunu yaptırdık.(Maritina otel )
Bodrum yeni limanda sabah 8.00’de sıramıza girdik. Turgutreis’ten de feribot var. Elimizde pasaportlarımız ve tabii schengen olmadan olmuyor, bilginize. Aynı limandan Rodos, Simi ve Kos feribotları hareket ettiğinden, korkunç bir yoğunluk var. 9.00’da hareket etmesi gereken feribot yarım saat rötar yaptı. 40 dakika süren yolculuk ile Kos’tayız. Adaya ayak bastığınızda, sizi Kos Kalesi karşılıyor…
Vize işlemlerini kontrol edenden duyduğumuza göre, günde 400’den fazla insan bu yol ile adalara geçiş yapıyormuş. Büyük bir kısmı günü birlik. Saat 17.00’de geri dönüş başlıyor.
Feribotta karşılaştığımız arkadaşlarımız çok mutsuz oldu. Hesapladığınızda, onlara 5 saat kalmıştı. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Motosiklet mi kiralasınlar, yoksa beachlere mi gitsinler? Tabii bir de tarihi mekânlar var. Kız arkadaşımız bir mağazadan bahsedip durdu, oradan da alış veriş yapacakmış. Bir gece konaklamadıklarına üzüldüler. Siz siz olun, bir gece kalmadan dönmeyin. Ada düşündüğümden de büyük çıktı. Yapılacak tonla şey var.
ŞEHRİ GEZMENİN EN GÜZEL YOLU MİNİ TRENLER
Mini trenle yarım saatlik şehir turu yapabilirsiniz. Mavi ve kırmızı trenler. İki farklı firma ile karşılaşacaksınız. Her ikisi de 20 dakika sürüyor ve farklı noktalara sizleri götürüyor.
Adanın her yerinden bisiklet ya da motosikletler kiralayıp adayı alt üst edebilirsiniz. Aman sahildeki bisiklet yollarının üstünden yürümeyin.
Birçok tarihi mekân, müze var, onları dolaşabilirsiniz. Bu tarihi mekânları keşfetmek çok kolay. Zaten hemen her yerde elinize adanın haritasını tutuşturuyorlar. Mini trenlerde size o mekânı zaten yolculuk sırasında uzun uzun anlatıyor.
Ya da, kale boyunca, sağlı sollu onlarca plajı tercih edebilirsiniz.. Bunların içinde en çok o yoğunluktan uzak , Aura Lounge Cafe’yi sevdim. Müzikleri, servisi ve olağan üstü, parçalanmış kabuklarıyla gelen patates kızartmasını. Gece de keyifli bir kulüp ortamına dönüşüyor.
Sahil kasabaları olan Marmari ve Tigaki, plajlarıyla ön plana çıkıyor. Kamari adası da, bana göre en güzel plajların olduğu yer. Özellikle beyaz kumuyla meşhur Paradise plajı bir harika. Kendi halinde bir balıkçı kasabası olan Kardamena, kilometrelerce uzunluktaki plajlarına insanların akın ettiği, gözde bir sahil kasabası olmuş.
Mykonos gibi adada taksi krizi ile karşılaşmadık. Hatta, tabelaların üstünde telefon numaraları olduğundan, aradığımızda hemen o noktaya geldiler. Hepsi son derece lüks gri Mercedesler. Adada trafik kurallarına çok dikkat ediliyor. Yaya geçidinde beklediğinizde öncelik sizin. Ne güzel değil mi?
Haftaya da sizlere Kos adasının muhteşem Yunan mutfağını ,gece hayatını ve eğlencesini anlatacağım. Tekne turlarıyla çevre koylarda nerelere gidebilirsiniz? Bakalım rüya tatilde ne gibi sürprizler sizleri bekliyor.
Bodrum ve Kos’un farkı var mı?
“Güzel Atlar Ülkesi” Kapadokya
Masallar Alemi’nin başladığı yer, “Düşler Ülkesi” Kapadokya
Kapadokya, dünyada bir eşi daha bulunmayan bir doğa olayı ile 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırmasıyla ortaya çıkmış bir doğal bölge.
Kapadokya ismi Persler’den geliyor. Persler “Güzel Atlar Ülkesi” anlamında gelen “Katpatukya” olarak adlandırmışlar bu bölgeyi. Buradaki olağanüstü doğanın oluşumu 60 milyon yıl önceye dayanıyor. Hala sürmekte olan bu doğal serüven 60 milyon yıl önce Torosların yükselmesi ile başlayan ardından yanardağların faaliyete geçmesi ile başlıyor. Püsküren lavlar, platoda biriken küller yumuşak bir tüf tabakası oluşturuyor. Tüf tabakasının üzeri yer yer lav tabakası ile örtülüyor ve bazalt yapı çatlayıp ayrılıyor. Yağmurlar da çatlaklardan sızarak yumuşuk tüfü aşındırmaya başlıyor, rüzgar da oluşumlara katkı sağlayınca böylece sert bazalt kayasından şapkaları bulunan “Peribacası” dediğimiz koniler oluşuyor.
Kapadokya başta en gözde olanları Kaymaklı ve Derinkuyu olmak üzere, 9-10 bin yıllık geçmişe dayanan onlarca yerlatı şehrine ev sahipliği yapıyor. Yeraltı şehirlerinde kiliseler, okullar, mahzenler, ahırlar, mutfaklar, kuyular, yatak odaları,vs. bulunuyor. Bu şehirlerin bazıları düşmanlardan korunabilmek için tüneller ile birbirine bağlanmış. İçerisi labirent sistemi gibi olan yerlatı şehirlerinde bugün iyi bir aydınlatma sistemi ve doğru yönde ilerlemenizi sağlayacak tabelalar bulunuyor. İçeride yürürken tüneller oldukça darlaşabildiğinden, eğer klostorofobiniz veya eğilerek yürüme probleminiz var ise sadece ilk katında gezmenizi öneririm. Doğanın ve insanoğlunun bu sanatına kesinlikle tanıklık etmelisiniz.
Kent merkezine 10km uzaklıktaki Uçhisar, Ortahisar ile birlikte bölgenin doğal kalesi görünümünde. Hititler döneminden başlayan ve ardından Bizans ve Arapların da korunma amaçlı kullandığı bir kale olmuş. Uçhisar tepesine çıkıp koca bir alana yayılan büyüleyici manzarayı selamlamanızda fayda var. Güvercinlik Vadisi olarak bilinen vadide kayalara oyulmuş güvercin yuvaları çok ilginç bir görüntü oluşturuyor. Vadide kaya kiliseleri de bulunyor.
Yeni şehir anlamına gelen Nevşehir, şehir merkezi doğa ve tarih açısından bölgenin en yoksul yeri sayılabilir. Kentin sırtındaki Kale, Damat İbrahim Paşa Külliyesi, içindeki Kurşunlu Camii, kervansaray, kütüphane, Lale Devri’ne ait fotoğrafların ve arkeolojik eserlerin bulunduğu Nevşehirli İbrahim Paşa Müzesi, Nar kasabası, Çat Kasabası görülecek yerler arasındadır. Kapadokya otelleri açısından en zengin bölge Nevşehir. Nevşehir’de oteller dışında çok iyi restoran veya kafeler bulunmuyor, onlar daha çok Ürgüp, Göreme ve Avanos tarafında.
Göreme peribacalarının içinde yerleşimin sürdüğü bir kasaba. Hristiyanlık döneminden kalan mezar odaları kayalar üzerinde karşınıza çıkıyor bu kasabada. Orta Mahalle Kilisesi, Yusuf Koç Kilisesi, Karşı Bacak Şapeli, Durmuş Kadir Kilisesi ve Meryem Ana Kilisesi Göreme Açık Hava Müzesi’ne doğru yol alırken gezmenizi önerdiğimiz yerler arasında. Müzede kilise, mezar odaları, kiler ve mahzen görüyorsunuz. Kiliselerin bazıları restorasyon ve koruma çalışmaları altında olduğundan hepsini açık görememeniz normal olur.
Ürgüp, Kapadokya’nın en gelişmiş turizm merkezidir. Çok sayıda özel inşa edilmiş butik ve küçük otel, pansiyonlar bu bölgede bulunur. Eski evlerin yatırımcılar tarafından alınıp, her biri kaya evi olan 10-15 odalı otele dönüştürülmesi ile bölge hayat bulmuş. Oteller Kapadokya turizmine ait her türlü hizmeti hemen hemen konuklarına sağlıyor. Kültür gezileri ve balon turları konusunda size mutlaka yardımcı oluyorlar.
Etrafına bir kasaba ile sarılı Ortahisar Kalesi, üzerine merdivenler ile çıkıyorsunuz ve kalenin tepesinden manzara tıpkı Uçhisar’da söylediğimiz gibi, büyüleyici. Erciyes Dağı tamamen önünüzde sizi selamlıyor. Bu Ortahisar’ın görülen kısmıydı. Bir de yerin altına oyulmuş, kuzu çevrilen, gösteriler yapılan lokantalara ne dersiniz?
Kızılırmak kıyısındaki Avanos bölgenin en yeşil ilçesidir. Yörenin doğal özellikleri ve tarihi kalıntılarının daha az görüldüğü ilçeye Kızılırmak hayat veriyor. Burası seramik atölyelerinin bulunduğu, toprağın şekillendirilerek kaba kacağa dönüştürüldüğü, çömleğin en güzelinin yapıldığı yer.
Kapadokya Otelleri: http://www.kucukoteller.com.tr/nevsehir-otelleri.html
Judith Zakuto / Editör
Çeşme ve Alaçatı’da Neler Oluyor?
2013 Çeşme ve Alaçatı Trendleri…
Yaz geldi mi rüzgar Çeşme’den ruhumuza doğru esmeye başlar ve içimize sinsice işler. Şeytan tüyü dedikleri bu olsa gerek. Denizi, kumu, sokakları, yemekleri, rüzgarı, Alaçatı’sı, Ilıca’sı, gecesi gündüzü ayrı mekanları, insanları…
Tatilde Çeşmeci olmak başkadır. Nerede konaklayacağını, nerede yemek yenileceğini, rüzgarın o gün durumuna göre nereden denize gireleceğini yavaş yavaş ezberler Çeşmeciler. Tabi bu kadar popüler olan bir tatil beldesinin her sezon aynı kalması mümkün olmadığından yıldan yıla seçenek olarak mutlaka yeni plajlar, mekanlar, restoranlar, barlar eklenir Çeşme’nin tatil geleneğine. Siz de henüz tatil planınızı yapmadıysanız 2013 yaz sezonunun başından bu yana Çeşme’de neler oluyor bir göz atın.
Yemek, mutluluğa giden ince bir yoldur…
Çeşme konusunda klasikçiler hiç korkmasın, Kırçiceği her sezonun vazgeçilmezi öglen, akşam, geceyarısı, sabaha karşı her dakika dolu. Veli Usta her zamanki gibi yerli yerinde ve aynı lezzeti ile dondurmada; İmren de tatlılarda 1 numara.
Kahvaltı için bir sabah Rüzgaraltı’nı tercih edebilirsiniz. Kumrucu Şevki ve Dost Pide özleyenlerine kucak açmış olduğu yerde müdavimlerini ağırlıyor.
Ilıca garajinın hemen karşısında Altınkapı’nın sahibinin oğlu Yiğit’in yeri “Y’git” açıldı. Ev yemekleri, pide ve kebabı en çok tercihlenler arasında ve fiyatları da oldukça uygun, bir öğlen yemeği için tercih edebilirsiniz.
“Ada Balık Fethi’nin Yeri” gün batımı itibariyle hem çok popüler hem de leziz yemeklere ve ortama sahip. Şifne’deki şubesinin ardından Alaçatı Port’ta açılan Ferdi Baba klasiklerdendir, biraz pahalı olsa da deniz ürünleri oldukça lezzetli. Daha salaş bir ortamda ama yine Ferdi Baba’yı deneyimlemek isterseniz rezervasyonunuzu Şifne’deki yerine de yaptırabilirsiniz.
Alaçatı Asma Yaprağı’nın lezziz yemeklerinden tadabilirsiniz; yalnız bunun için günler evvelinden rezervasyonunuzu yapmanız gerekiyor, zira öyle gider gitmez yer bulmanız imkansız denebilecek kadar zor olabilir.
Alaçatı’daki son yıllarda popüler olan El Beso da baştan aşağı yenilenmiş ve yemekler oldukça lezzetli.
Deniz, ruhunuzun ve bedeninizin en doğal terapisi…
Başta Altınkum tarafındaki Fun Beach olmak üzere, Before Sunset ve Babylon, Alaçatı’da Windy Beach Club ve sörfçülerin çok takıldıgı Riders Beach, Aya Yorgi’deki Marrakech, Kafe Pi ve Paparazzi denize girmek için oldukça popüler mekanlar. Kafe Pi’de servis gayet iyi, yemeklerin fiyatları her bütçeye uygun düzenlenmiş, içeçekleri namına yakışır şekilde başarılı ve personel son derece güler yüzlü. Happy hour saatleri haftaiçi durgun olmasına rağmen Perşembe’den itibaren izin alıp kaçanlar ve Cuma’dan muhteşem İzmir halkının da akın akın gelmesiyle eğlence üst düzeye çıkıyor.
“Benim için ortam önemli değil, güzel kum, diğer koylardan çok farklı harika bir deniz, rahat insanlar, daha salaş bir ortam istiyorum.” derseniz biraz arabayla gitmeniz gerekse de Çeşme klasiklerinden Ramo Beach tam size göre. En azından tatilinizin bir gününü orayı deneyimlemeye ayırmanıza değer.
Gün batımı için ise bir gününüzü Paşalimanı tarafındaki Aqua’ya sıcacık bir havuzun içinde elinizde sevdiğiniz içkinizle güneşi batırmaya ayırın. Diğer mekanlara göre birazcık daha fiyatı yüksek gelse de buna deyeceğini göreceksiniz.
Müzik, ruhun gıdasıdır…
Alaçatı Port’taki Deli Deli ve yeni açılan Öküz müziği ve eğlencesi ile insanları kendine mıknatıs gibi çekiyor, yaş ortalaması genelde 25-45 aralığında. Alaçatı Port mekanları ile Aya Yorgi Koyu’ndaki Paparazzi, Solemare ve diğer mekanların eğlencesini biraz kendine çekmiş görünüyor.
Sobe ve Tektekçi Alaçatı oldukça keyifli.
Alaçatı merkezdeki mekanlarda müzik 01:30 itibariyle iyice kısılıyor ve o halde ortalama 02:00-02:30’a kadar sürüyor. Tektekçi Alaçatı bu konuya oldukça yaratıcı ve ilginç bir çözüm getirmiş: Belli bir saatten sonra konuklarına kimlikleri karşılığında kablosuz kulaklık dağıtıyor. Uzaktan baktığınızda herkes dışarda müzik olmadan aynı şarkıyı mırıldanıyor, bağırıyor, çağırıyor ve sağa sola sallanıyor. Bu sevimli deneyimi yaşamanızı öneririz.
Konaklama konusunda bu güzel tatilin hakkını vermek gerekir. Çeşme’nin dokusuna özel, özenle hazırlanmış birbirinden güzel küçük ve butik oteller Çeşme ve Alaçatı’nın her noktasına dağılmış durumda. Kimi kendinden plajlı, kimisi Alaçatı’nın dar sokaklarında restore edilmiş sevimli ve avlulu eski bir ev, kimisi merkezde güzel bir tesis içerisinde. Sizin için seçmiş olduğumuz küçük otellerden zevkinize ve tercihinize uygun olanı seçip bir an evel rezervasyonuzu yapabilirsiniz.
Alaçatı Otelleri: http://www.kucukoteller.com.tr/alacati-otelleri.html
Çeşme Otelleri: http://www.kucukoteller.com.tr/cesme-otelleri.html
Hayallerinizdeki tatili yaşamanız dileğimizle…
Judith Zakuto / Editör
Bodrum – Akyarlar
Herkesin başka başka; fakat aşkla tanımladığı bir Bodrum’u vardır. Masmavi koyları, beyaz badanalı evleri, evlerin duvarlarından sarkan mor begonviller, denizlere sevdalı kaptanları, balıkçıları, yürürken bir şaire, yazara, ressama veya müzisyene rastladığınız sokakları, başta tüm Türkiye’ye ve dünyaya onu tanıtan Halikarnas Balıkçısı olmak üzere restoranları ve gece hayatı ile ülkemizde adından en çok söz edilen, tarihi M.Ö.1000 yıllarına dayanan tatil yörelerinden biridir Bodrum. Çevresi ve koylarına bir gezi planı yapmak istediğinizde; Bardakçı Koyu, Akvaryum Koyu, Gümbet’in ilerisinde yarımay şeklinde uzanan bir kumsal olan Bitez, Aktur Koyu, Ortakent, Kargı Koyu, Akyarlar Koyu, Bodrum merkezinden sonra en büyük yerleşim yeri olan Turgutreis, Gümüşlük Yarımadası, Yalıkavak, Gündoğan, mandalina bahçeleri arasında beyaz evleri ile Türkbükü, Göltürkbükü, Torba, Güvercinlik, İçmeler başlıbaşına görmenizi tavsiye edeceğimiz yerler arasında.
Bu hafta sizinle Bodrum‘a gidelim dedik..Bugün Akyarlar’dayız…
La Brezza Suite & Hotel
web: http://www.kucukoteller.com.tr/la-brezza-suite-otel
Arhalya Taş Konak
web: http://www.kucukoteller.com.tr/arhalya-tas-konak-otel
Castello di Akyarlar
web: http://www.kucukoteller.com.tr/castello-di-akyarlar
Sunny Garden Nilüfer Hotel
web: http://www.kucukoteller.com.tr/sunny-garden-nilufer-hotel
Editör / Judith Zakuto
Yeni Üye Otellerimiz
Küçük Oteller Sitesi Editörleri olarak her ay Türkiye’yi karış karış gezerek yeni keşiflerimizi ( üyelerimizi ) sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz.
Haziran – Temmuz ayında aramıza katılan yeni ve renkli otellerimize hoşgeldin demek istiyoruz.
Ayvalık – Cunda Adası’ndan Battalos Otel – Cunda / Ayvalık
Ada Adrasan Otel – Adrasan / Antalya
Şato Design Hotel – Çeşme / İzmir
Kuşlu Konak – Bozcaada / Çanakkale
Petunya Konak Hotel – İçmeler / Marmaris
İğdelihan Hotel – Alaçatı / İzmir
Editör: İzim Bozada
TURKUVAZIN KEŞFEDİLDİĞİ YER
TURKUVAZIN KEŞFEDİLDİĞİ YER – FETHİYE
Mavinin en güzel tonu gelip Fethiye’de Ölüdeniz’e konmuş, adı da turkuvaz olmuş. Tarifi kelimelere sığmayacak doğal bir güzelliğe sahip olan Fethiye tarih, kültür, plaj, su sporları, Türkiye’nin en iyi yamaç paraşütü alanı, en iyi koyları ile bir tatil için her şey mevcut olduğundan birkaç günde dolaşmak pek mümkün olmayabilir. Gezmeye gölgeli daracık sokakları ile çarşısı içinden başlayabilir, ardından Antik çağa dayanan tarihe kalıntıları gezerek tanıklık edebilirsiniz. Çevredeki güzellikleri görmek, bulunduğunuz bölgedeki plajla kendinizi sınırlamak istemiyorsanız dolaşabileceğiniz epeyce yer bulacaksınız. En çok tanınan plajlar Çalış ve Karagözler plajlarına gidebilir, Fethiye Körfezi’nin batı ve kuzey batı yönünde sıralanmış adalarına ve büyülü Ölüdeniz’e tekne gezisi alabilirsiniz. Biraz daha değişik bir tatil tercih ederseniz, Dünya’nın sayılı güzel manzaralarından birine sahip Kelebekler Vadisi ve Kabak Koyu’na gidebilirsiniz. Tarihi Likya Yolu üzerinde bulunan Kelebekler Vadisi’nin hemen yanındaki Kabak Koyu çam, ardıç, salkım ağaçlarıyla kaplı derin bir vadi. Vadinin mavi ile yeşili buluşturan muhteşem özelliği ile her köşesinden farklı bir cenneti keşfediyorsunuz. Biraz zahmetli bir tırmanıştan sonra da ağaçlarını milyarlarca kelebeğin örttüğü eşsiz bir manzarayla karşılaşıyorsunuz ki burası da Kelebekler Vadisi ve vadiyi genelde doğa tutkunları ya da kent kaçkınları ziyaret ediyor.
Biraz adrenalin arayanlar ve Fethiye’ye tepeden bakmak isteyenler Babadağ’dan yamaç paraşütü ile atlayabilir, tatillerine büyüleyici bir anı bırakabilirler.
Fethiye’nin sıcağından bunaldığınızda ve ufak bir değişiklik yapmak istediğinizde güneş ışınlarının giremediği kadar dar ve yüksek bir kanyon olan Saklıkent’e gidip buz gibi sularda yürüyün.
Konaklama Seçenekleri:
The Shambala – Faralya
web: http://www.kucukoteller.com.tr/shambala-otel
Sea Valley Bungalows – Kabak
web: http://www.kucukoteller.com.tr/sea-valley-bungalows
Paradise Garden – Ölüdeniz
web: http://www.kucukoteller.com.tr/paradise-garden
Oyster Residence – Öldüdeniz
web: http://www.kucukoteller.com.tr/oyster-residence
Yacht Classic Hotel – Merkez
web: http://www.kucukoteller.com.tr/yacht-classic
Yonca Lodge – Yanıklar
web: http://www.kucukoteller.com.tr/yonca-lodge
Dikencik Evleri – Yeşilüzüm
ŞİMDİ TAM BODRUM ZAMANI…
ŞİMDİ TAM BODRUM ZAMANI…
Bodruma gitmeden yaz tatili olmaz diyenlere Gündoğan Koyunda yer alan Casamia Otel’den muhteşem sezon açılış paketi ile Bodrum’un güneşi, denizi ve sımsıcak insanlarıyla buluşturuyoruz.
20 Hazirana kadar Standart oda + kahvaltı 160 TL dir.
Bodrum Gündoğan otelleri
Otele ulaşmak için:
OKSİJEN, DOĞA, DENİZ ve TARİH – Altın Çeşmeli Konak Altınoluk
GELİN MUHTEŞEM OKSİJEN, DOĞA, DENİZ ve TARİH ile BİRLİKTE BAHARI BERABER YAŞAYALIM VUCUDUMUZ KENDİNE GELSİN…
15 HAZİRAN 2013’ e kadar çift kişi oda kahvaltı 250 tl yerine 150 tl
Alaçatı Alura Hotel – 4 gece Kal – 1 Gece hediye
1- Alura Boutique Hotel 19 Nisan itibariyle yine kapılarını Alura dostlarına açıyor. Alaçatı’nın Tatlı Perisi Alura temizliği, kusursuz servisi, masalsı atmosferi, unutulmaz lezzetleri, odalarının konforu, sizlere özel aktiviteleriyle bir kere daha misafirlerine inanılmaz tatil anıları yaşatmak için sabırsızlıkla bekliyor. 19 Nisan ve 31 Mayıs veya 15 Eylül ve 31 Ekim arası Alura’da 4 gece ve üzeri konaklayan misafirlerimize, bir gün ücretsiz konaklama imkanı sunuyoruz. Bu fırsattan yararlanmak isteyen misafirlerimiz 05323016841 numaralı telefondan 31 Marta kadar rezervasyonlarını yaptırabilirler. http://www.kucukoteller.com.tr/alura-otel
2. Tatil Cennetinin Tatlı Perisi Alura Otel, 2013 baharında Alura dostlarına hayatları boyu unutamayacakları büyülü bir tecrübe sunuyor. Çeşme’nin Toscana’sı Ovacık’ta bağların içinde, Ege denizi ve Sakız adası manzaralı enfes bir bağ evinde yöresel lezzetleri yaratmak ve tadına bakmak…
İsteyin; olsun!!
Otlu börek, kuzu etli şevketi bostan, şarap soslu etli enginar, etli pazı kavurma ve ev yapımı yöresel şaraplar… Güneşli ve meltemli bir Çeşme gününde bağlarda gezinmek, Ege tatlarını yaratmayı üstadından öğrenmek ve bahçede keyifle bu lezzetlerin tadına bakmak…
2013 baharında Alura dostları her hafta sonu enfes bir ortamda, Ege lezzetlerinin nasıl yaratıldığını öğrenerek, ve bu eşsiz tatları ve yöresel şarapları deneyerek geçirme şansına sahip olacaklar. Sadece Alura Otel’in sunduğu bu büyülü tecrübeyi yaşamak için 05323016841 numaralı telefondan Alura bahar rezervasyonunuz yaptırabilirsiniz.
http://www.kucukoteller.com.tr/alura-otel
Antmare Hotel Alaçatı – Erken Rezervasyon Fırsatı
Şu anda Antmare’desiniz. http://www.kucukoteller.com.tr/antmare Port Alaçatı evlerinin hemen yanında, Alaçatı’nın en güzel manzarasına bakıyorsunuz. Tatilden beklentiniz,
yıllar boyu aklınızdan ve kalbinizden çıkmayacak deneyimler yaşamaksa doğru yerdesiniz.
Kendinizi Saint-Tropez’de yemyeşil bir vadide gibi hissetmeniz için,
sizi Grimoud Köyü’nden esinlenerek doğal ahşap, taş ve mermerden yapılmış evlerimizde ağırlıyoruz.
Ege denizine doyum olmaz biliyoruz. Yine de otelimizde biri deniz suyu, diğeri tatlı suyla doldurulmuş kapalı-açık havuzlarımız ve çocuk havuzumuz bulunuyor.
Tatilin ruhunuz için en iyi terapi olduğunun farkındayız. Bu nedenle Antmare’de her seçeneği bir arada sunuyoruz. Spa merkezimizde
kendinizi yenileyebilir, otelimizin önündeki plajda deniz ve güneşin enerjisiyle keyif yapabilir ya da yelken ve balıkçılık eğitimleriyle
fotoğraf albümünüzü unutulmaz anılarla doldurabilirsiniz.
Muhteşem bir tatil için, 31 Mart 2013’e kadar geçerli olacak %10 erken rezervasyon indirimimizi kaçırmayın !!
Şimdiden iyi tatiller
Kucuk Oteller Blog Sitesi 